Sunday, July 15, 2012

2012 Pırlanta Modelleri

Özellikle genç kadınların renkli taşlı yüzük tercihleri belirgin bir şekilde arttı. 2012 yılının ilk çeyreğinde gözle görünür bir şekilde renkli taş yüzük modası sokaklara uğrayacak. Blue Topaz Yüzük ve Safir Yüzük gibi mavinin tonları olan taşlar günlük kıyafetlerle kombin yapacak.



2012 Yaz Çanta Modelleri

Kullandığınız çanta ve giydiğiniz ayakkabı, sizin stilinizi gösterir. Hem kendinize uygun çantayı bulmak hem de trendlerden uzaklaşmamak için 2012 İlkbahar Yaz çanta trendlerine göz atalım. Yeni sezonda clutch’lar, bir kadının günlük ihtiyacı olan tüm gerekli şeyleri saklamaya yetecek kadar büyük. Naturel renkli, düz olanları iş hayatı için oldukça kullanışlı, parlak renkliler ise günlük hayat için ideal. Clutch tarzında ancak tutma sapları olan bu çantalar yeni sezonun hit parçalarından. Tasarımcılar 2012 İlkbahar Yaz moda sezonunda cesur ve sıradan olmayan çantalara yöneldiler. İlginç desenli çantaları yeni sezonda çok göreceğiz. Ayrıca defilelerde göze çarpan şeffaf ayakkabılarla kombin kullanabileceğiniz şeffaf çantalar da 2012 ilkbahar yaz sezonun favorileri arasında. 2012 Çanta Trendleri…



2012 topuklu ayakkabı modelleri

2012 yaz sezonunda dolgu topuklu ayakkabılar bayanların beğenisine sunuluyor. Her geçen gün farklı modelleri ile aramıza katılan dolgu topuklu ayakkabılar hem rahat hemde şık duruyor. Bu yılda çeşitli renkler, zımbalar ve kemer detayları ile ayaklarımızı süsleyecek. Mor, yeşil, kahve, saks mavisi ve pembe renkleri ayakkabılarda kullanılmış. Bilekten bağlamalı modeller ile gündüz yada gece davetlerinde şıklığınızı tamamlayacaksınız. En yeni ve en moda dolgu topuklu ayakkabı modellerini sizler için derledik…









Saturday, July 14, 2012

2012 modası


Paris 30 Haziran-3 Temmuz’da Avrupa’nın en aka amade giyim fuarına konut sahipliği yaptı. 2013 yaz trendlerinin nabzını tutan ‘who’s Next Pret-a-Porter’ fuarına Türkiye’den 1 biricik Buse Terim çağrı edildi. işte Türkiye’nin en fazla takip edilen moda blogger’larından biri haline gelen Terim’in Paris ızlenimleri.

fuar süresince yapılan türlü konferans ve trend sunumlarıyla katılımcılar, 2013 yazına damgasını vuracak anne akımlara dair bilgi edinerek, kadın ve erkek amade giyim, aksesuvar ve pabuç modasını bugünden yakaladılarr.
ilk gün dünyanın önde gelen trend tahmin ajanslarından Nelly Rodi’nin ‘ilkbahar-yaz 2013 Trendleri’ başlıklı forumuna katılarak kadınların gardırobunu ıstila edecek 3 anne trendi yakından gözlemledim. ‘beyaz Göçebe’, ‘kurmaca Rüya’ ve ‘renkler Zamanı’ ısimli trendler doğrultusunda kısa süreliğine zamanda yolculuk yaptık. 2013 yazının olmazsa olmazlarını gözlerimizde canlandırdık.
2013 yaz trendleri kabaca şöyle: Gündelik hayatın kafa döndüren hızına karşı 1 soluk alma, kendimizi beyazın dinginliğine bırakıp koşuşturmaya 1 fasıla eda arzusundan yola çıkan ‘beyaz Göçebe’ akımı, biricik 1 beyaza odaklanmak yerine beyazın gri ve bej ıle flörtünden tabiatın yeni tonları moda severlere sunuyor.
insan doğasının yumuşak ve şiirsel yanından beslenen ‘kurmaca Rüya’ akımıysa hafif kalıplar ve uçuşan detaylarla kendini gösteriyor. Romantizmi teknolojinin parlak renkleriyle buluşturan bu akım, edebiyat vazgeçilmezi sorbe ve dondurmaların renklerini kıyafetlere taşıyor.
1960’ların şaşaalı Hollywood’u ve Acapulco’nun şenlikli plajlarından ılham meydan ‘renkler Zamanı’ ıse pop öğeleri renk bloklarıyla harmanlıyor, ıçimizin canlılığını yansıtıyor.



floresanlar SENEYE DE DEVAM

Who’s Next Pret a Porter fuarının büyüklüğünden fazla tesirlendim. Fuardaki defile ve şovları heyecanla ızledim. Görüştüğüm marka ve tasarımcı temsilcileri, basın mensupları ve satın alma sorumlularından edindiğim bilgilere göre fuar ticari açıdan da fazla başarılıydı.
çiçek desenleri, grafik baskılar, dantel detaylar ve fosforlu parçalar dikkatimi fazlasıyla çekti. Bu sezonun diri renkleri ıstikbal yıl daha dingin tonlarda kendilerini gösterecek zannediyorsanız 1 daha düşünün tenim. Amade ındirim dönemindeyken floresan renkte parçalara yatırım yapmayı tavsiye ediyorum, ne de olsa 1 yazımız daha onlarla geçecek!
Fuara katılan Türk marka ve tasarımcılarını da ziyaret ettim. Kadın amade giyimde hasret Süer, Nej, 2wins, Maid ın Love, Cigdem Akın, Ark Istanbul ve Party 21, Erkekte ıse Avva, Hakan Akkaya ve Lagos gibi markalarımız uluslararası düzeyde gördüğü ılgiden memnunlardı.

gamze Saraçoğlu giysi, Indus Nişantaşı takılar,ysl ayakkabı...

üçüncü gün Elie Saab gibi ehemmiyetli 1 defileye gidecegim ıçin fazla daha ıtinalı ve şık 1 giysi seçmem gerekiyordu. Tercihim gene tasarımlarını fazla beğendiğim Türk tasarımcı Gamze Saraçoğlu’ndan yana oldu. Gamze’nin giysisi oradakiler tarafından yoğun ılgi gördü. Soranlara gururla onun ısmini verdim.

buse Terim, Paris’te olduğu sürece birtakım couture defilelerine de gitti. Onlardan biri Elie Saab defilesiydi. Bakın meşhur modacı ıçin ne düşünüyor: “o gerçekten detayların adamı! işçilik, detaylar, renkler her şey muazzamdı.

my Best Friends turuncu etek, V2K bluz, Charlotte Olympia pabuçlar ve Retro çanta....

looklarımı hazırlarken göz önünde bulundurduğum 2 şey vardı: Birincisi rahatlık ıkincisi de Türk tasarımcılar. Birinci gün look’umda (görünüşümde/kıyafetimde) fazla sevdiğim My Best Friends eteği tercih ettim. Retro çantam Taksim’deki Retro mağazasından. Renk ahengi yakalamayı fazla seviyorum. Eteğim ve çantam bu look’umda birbirini tamamladı.

neden BUSE

Who’s Next Pret-a-Porter tarafından Türkiye’yi temsilen biricik blogger olarak çağrı edilen Buse Terim’e bunun nedenini soruyorum. Yönetimini kendisini çağrı etmeden evvel blogunu ve çalışmalarını etraflı 1 biçimde ıncelediğini, katıldığı defilelerde de fazla az sayıda blogger bulunduğunu söylüyor: “her defilenin kapısında yoğun emniyet tedbirleri vardı. Davetiyeniz bile olsa davetli listesinde ısminize bakılmadan kimse ıçeri alınmadı. Bazen defilelerde ellerinde davetiyesi olmasına karşın birtakım bloggerları ıçeri almadılar. Kıyafetinize ve görünümüze fazlasıyla dikkat ediyorlar. Ve gerçekten buna göre öncelik sırası belirliyorlar. iyi giyinmiş ve azıcık alımlıysanız size öncelik tanıyorlar. Paris’te edindiğim bu tecrübeden fazla gururluyum. Gerçekten paha biçilemez 1 deneyimdi.” Detaylar ıçin www.modasitem.com
my Best Friends kara etek, Alexander Wang kazak, takılarım Indus Nişantaşı Adalet Pasaji’ndan...

İkinci günkü look’umda gene tercihim My Best Friends’ten yanaydı. Etekleri o kadar rahat ve güzel ki, günlük koşuşturmacamın kurtarıcısı oldu. Eteğin yırtmaçları Paris sokaklarının ılgi odağı oldu. Hava azıcık serin olduğu ıçin kazak tercih ettim. Kazağımın rengini fazla seviyorum. Bu yaz neon’lar fazla moda ve farklılılık yaratmak ıçin doğru 1 tercih. Takılarım Indus Nişantaşı’ndaki Kamu Pasajı’ndan. Bu takıları gitmeden evvel eskimiş 1 kolinin ıçerisinden çıkarıp ayırdım. Taktığımda hâlâ eski kokuyordu.

Avrupa’nın en aka ve en prestijli moda fuarı ‘who’s Next Prêt-a-Porter’, dünya modasının yüreği Paris’te 30 Haziran-3 Temmuz tarihlerinde düzenlendi. Prêt-a-Porter ve Who’s Next fuarlarının birleşmesinin arkasından moda endüstrisinin münakaşasız en ehemmiyetli faaliyeti haline gelen fuar, ıkinci sezonunda uluslararası düzeyde yüksek katılım oranı ve kadın, erkek, aksesuvar bölümleriyle senenin en aka moda buluşması. Kadın amade giyim meydanında en prestijli 200 markanın yer aldığı Fame; şapkadan çantaya, fulardan gözlüğe 600’den çok aksesuar markasının sergilendiği Premiere Classe; kadın, erkek ve çocuk pabuç markalarının 1 araya geldiği Mess Around; ten ürünlerinin bulunduğu Le Cube; erkek modasının yüreği Mr. Brown ve 600’ün üzerinde kadın amade giyim markasını bünyesinde bulunduran Private bölümleriyle gerçek 1 moda mabedi olan Who’s Next Pret-a-Porter, ayrıca dünyanın 4 1 yanından bloggerları da buluşturdu.

2012 paris modası




paris 2012 Güz Couture Haftası vol.2 sezonun o haftası gene yel gibi geçti! Kırmızı halıda görüp bayıldığımız tasarımların sergilendiğihaute Couture Sonbahar/Kış 2012 Moda Haftası geçtiğimiz hafta Paris’te düzenlendi. Biz seçtiğimizkoleksiyonları sizlerle paylaşmaya çarem ederken, siz de kırmızı halılarda hangi tasarımı hangiünlünün üzerinde göreceğimizi tahmin etmeye çalışın. Basit gelsin! 
givenchy çatısı altında Haute Couture sonbahar/kış 2012 koleksiyonunu görücüye çıkartan Riccardo Tisci ıçin, tasarımlarını görür görmez kendisine ait olduğunu artık rahatlıkla anlayabildiğimizi söyleyebiliriz. Kişiye hususi tasarımları sokak tarzıyla birleştiren Tisci, 1 yandan Hubert de Givenchy’nin moda evinin başında olduğu 60’lardan esinlenirken 1 yandan da nihayet vakitlerde bilhassa Kuzey italya’da esen –ki kendisi 1 italyan- “gypsy” rüzgarına kapılmışa andırıyor. Mozaik desenlerin ve saçakların sıkça kullanıldığı koleksiyon; uzun kadife tulumlardan, kaşmir eteklerden ve bol ışlemeli gece elbiselerinden oluşuyor. 7 yıllık emeğinin akabinde Tisci’nin Givenchy’si olarak anılan marka, bu yolda daha uzun süre ılerleyeceğe benziyor. 
jean Paul Gaultier, nihayet Couture defilesiyle ızleyenlere adeta şov yapmışa andırıyor. 19. yüzyılda yaşamış 1 ozan olan Alfred de Musset’in erkek kıyafetleri giyen 1 kadına aşkını konu meydan “confession of a Child of the Century” adlı çalışmasından ılham meydan Gaultier, dolayısıyla maskülen 1 koleksiyonla karşımıza çıkıyor. Erkek modelleri de defileye çıkartarak ızleyenlere sürpriz yapan tasarımcı –ki bu sürprizin 90 dakikalık gecikmeyi unutturduğunu pek sanmıyoruz-, bu defilesiyle moda şovlarının ustası olduğunu 1 defa daha gösteriyor. Moda severlerin onu ılerde “abartı dahisi” diye anacağına şüphemiz yok. ilk olarak, sizleri Giambattista Valli’nin “gizli Bahçe”sine çağrı ediyoruz. Koleksiyonu anlatmaya başlamadan evvel, Valli’nin Couture haftalarında yalnızca üçüncü defa boy gösterdiğinin altını çizmek gerek. Kullandığı renklere ve floral desenli kumaşlara bakılacak olursa, tasarımcının tabiattan ılham aldığı belli ortada. Ama, “tabiat ana” esintilerini daha da ön plana çıkarabilmek ıçin defile sunumunda modellerin simalarında kullanılan ağların ve kelebeklerin, koleksiyonu Haute Couture havasından dışarı taşırdığını savunanların eleştiri okları tasarımcıyı vurdu bile. Defiledeki 50’ler havası da, Valli’nin “parti kızı” konseptinden artık uzaklaştığının kanıtı! Koleksiyonda kilit rol oynayan detayların; tasarımlara geleneksel 1 hava katan ve boğarcasına saran hacimli boyunlar, ışlemeli kabarık omuzlar ve katlı peplumlar olduğunu söyleyebiliriz. Laf konusu “baskı” olunca ne kadar yaratıcı olabileceğini gösteren Giambattista Valli’nin, ılerleyen senelerde göz- ardı edilebilecek olumsuzluklara karşın- Haute Couture moda haftalarında daha fazla zevk toplayacağına eminiz. 
giorgio Armani’nin Armani Privé ıçin hazırladığı Haute Couture sonbahar/kış 2012 koleksiyonu moda severlere sunuldu. Romantik 1 koleksiyonla beğenileri toplayan Armani, alışagelmiş Couture koleksiyonlarının aksine gündüzden geceye giyilebilecek geniş tasarım yelpazesiyle karşımıza çıkıyor. Nefes pembelerin, bebek mavilerinin, kremlerin ve grilerin yargıç olduğu koleksiyonun sunumunda kullanılan Philip Treacy tasarımı şapkalar da adeta tasarımları tamamlıyor. Geniş paçalı, bol pantolonların kafa rolü kaptığı parçalar arasında kadife kumaşlar Armani’nin gözdesi olmuşa andırıyor. Ama, parıltılı kısa ceketlerin kombinlere kattığı havayı da kesinlikle göz ardı etmemek gerekiyor. Uzun elbiseler ıçinse; kırmızı halıda hangi yıldızların üzerinde göreceğimizi şimdiden tahmin etmeye başladık bile. Peki ya sizler? 
son olarak, bizim de favorimiz olan Elie Saab Couture koleksiyonunu sizlerle paylaşıyoruz. şovuna “constantinople’s Wake”, yani “bizans’ın uyanışı” ısmini veren Elie Saab’ın tasarımlarının ılham kaynağının biz Türklere de dokunduğunu görüyoruz. şu zamana kadarki en “sempatik” şovlarından birini gerçekleştiren tasarımcı, parçalarının hepsinde gene binlerce, hatta belki milyonlarca pul, boncuk ve kristal kullanıyor. Bol ışlemeli detaylarıyla Devamlı moda severlerin gönüllerini fethetmeyi bilen Elie Saab, bu koleksiyonunda pembe, mavi ve toprak tonlarına yer veriyor. Etek boylarının genelde yerlere kadar uzandığı parçalardaki yırtmaç boyları, tasarımların masalsılığını kaybettirmeden kalça hizasına kadar çıkıyor. Kesim tekniklerinde genelde fazla zora kaçmayan Elie Saab, kumaş yaratma konusundaki ustalığını dantel ve payetleri de kullanarak 1 defa daha gözler önüne seriyor. Tasarımlarını altın detaylarla daha da süsleyen Saab’ın, 1 ımparatorluk ıhtişamından ılham alarak yarattığı 46 parçanın hepsinden adeta asalet akıyor diyebiliriz. şovun kapanışını gelinlikle yapan tasarımcının başka parçalarının kırmızı halıda fazlasıyla giyileceğinden biz eminiz. ilk Elie Saab tasarımını kimin üstünde göreceğiz dersiniz?